mantık güzel şey. mantıklı olmak apayrı bir güzellik. mantık çerçevesinde hayatı şekillendirmek mükemmel. mantığa sığmayan hiç bir şeyi kabul etmemek... hah işte orada bir sıkıntı var arkadaş.
mantıklı herifimdir ben. mühendisim lan sonuçta, olsun o kadar. ama bazen, hatta çoğu zaman, şu yüzüme sahte de olsa bir gülücük kondurabilmek adına mantığımın ısrarla ve sürekli olarak reddettiği şeyleri " lan belki doğrudur, belki yanılıyorumdur" diyerek kendi lehimde kabulleniyorum, inanıyorum. burada bir arıza var!
"oğlum tork anahtarını' getir, lifti hazırlayın, filtreleri değiştirin, enjektörleri temizleyin, bujileri değiştirin, abime bi çay söyleyin. hadi laan!!"
sakin bebeeem...
1 hafta kadar önce bir aydınlanma yaşadım. şimşek çaktı resmen. ciddiyim bak. dışarıdan bakan vahiy filan geldi zanneder, o derece.
yıllardır sürekli olarak gelen verileri analiz etmiş olmama, hatta sonuçlarını çıkartmama rağmen, "belki lan" diyerek raporlara kaşe basamayan ben, sadece ufacık bir fotoğraftan etkilenip, "o"nun aslında ben olmadığını idrak ettim. kaşeleri bastım, zarfa koydum, mühürledim, arşivledim.
kaybettiğim somut bir şey yok aslında. sadece kafamı kurcalamakla geçirdiğim zaman. o da izafi zaten.
kazandıklarıma odaklandım ben, ve gayette memnun kaldım verilerden. bir ömür götürür artık bu beni, no pıroplem.
"abicim, 3. buji patlamış, motoru sıkıştırmışsın yemişin güzelim subapları. kapak sökülecek, taşlanacak, subaplar komple değişecek, hazır açmışken contayı, trigeri, yağını suyunu komple değiştirip genel bakım yaparız. 2 sene unutursun. 1 haftalık işi var, bayramdan sonra gel al. hadi abicim iyi bayramlar olsun"
"deliye her gün bayram anasını satayım"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder