4 duvarın arasında bir ömrü harcamak
4 duvarın içine sevdiğini koymak
4 duvarın içinde sevdiğine dokunmak
4 duvarın sadece iki kişiye ait olması
4 duvarın içinde ait olmak birbirine
bağlanmak
çözülmemek
ayrılmamak
sıkılmamak
evlenmek bu olsa gerek. 4 duvar içine sığışmak.
Aslinda icten ice istiyoruz o duvarlari. Herkes özgür olmak ister ama birine de baglanmak ister. Cok celiskili yaratiklariz..
YanıtlaSilçelişki olmasaydı, çok monoton olmaz mıydı her şey? problemsiz bir hayat. doğ, büyü, oku, evlen, üre, doğur... sınırsız bir döngünün içine düşerdik sanki. sonsuzluğa doğru döne döne...
YanıtlaSilIyi de zaten bir cok insanin celiskileri ve dertleri bu büyü oku evlen geber rutini yuzunden.. Insanlar bunlari elde edemeyecekler diye ödleri kopuyor.. Aslinda sizin yazdiginiza vere bilecegim dogru cevap bu degil ama düsünmeden edemedim, bi cogumuz ot gibi yasiyor be..
YanıtlaSilben karar veremiyorum ot gibi yaşamak nerede bitiyor, dolu dolu yaşamak nerede başlıyor. insan yaptığı şeyi doğru hissettikten sonra aslında pek önemli değil sınırlar. yeter ki 30-40 yıl sonra arkaya baktığında, yılları boş boş harcamışım lan ben demesin kendine, yaptıklarıyla mutlu olabilsin. Sorumluluklarını alabilsin. Yoksa zaten 50-60 yıllık ömür, o kadar da abartılacak bir şey değil.
YanıtlaSilÖyle de, genel de zaten nasil yasamis olursan ol o yillara harcanmis diyor insan.. Ha belki bazisinin ici daha bi sizliyodur.. Benim bahs ettigim dolu dolu yasamak degildir, sevmedigim bi kelimedir zaten dolu dolu yasamak, pozitif yasamak falan.. Neyse ya yazin güzeldi bu arada :)
YanıtlaSil